EŞİTLİK ve ÖZGÜRLÜK KADINLARLA GELECEK!

8 Mart kadınların eşitlik, özgürlük mücadelesi için sokaklara çıktığı, taleplerini dillendirdiği umudu yükselttiği gündür. Kadınlar yüzyıllardır yaşamlarını, bedenlerini kontrol altına alan, onları ikincilleştiren, işte-evde emeğini sömüren kapitalizme ve ataerkil sisteme itiraz ediyor seslerini ve isyanlarını yükseltiyorlar.

08.03.2018

EŞİTLİK ve ÖZGÜRLÜK  KADINLARLA GELECEK!

8 Mart kadınların eşitlik, özgürlük mücadelesi için sokaklara çıktığı, taleplerini dillendirdiği umudu yükselttiği gündür. Kadınlar yüzyıllardır yaşamlarını, bedenlerini kontrol altına alan, onları ikincilleştiren, işte-evde emeğini sömüren kapitalizme ve ataerkil sisteme itiraz ediyor seslerini ve isyanlarını yükseltiyorlar. 

Kadınlar evde, işte, sokakta erkek egemen sistemin çifte sömürüsüyle yüz yüzeler. Cinsiyete dayalı işbölümü nedeniyle yüklendikleri ev işleri, çocuk ve yaşlı bakımı işleri görünmezleştirilip değersiz kılınırken, bu değersizleştirme emek piyasasına yansıyarak onların emeğini de ucuzlaştırıyor. Kadınlar sadece ucuz emek olarak değil, aynı zamanda çalışma hayatının erkek egemen ve eşitsiz ilişkilerinden de ızdırap çekiyorlar. 

Kadınlar Sendikalara, Sendikalar Kadınlara,

İşyerleri kadın ile erkek arasında eşitsizliğin, her türlü ayrımcılığın yoğun şekilde hüküm sürdüğü alanlardır. Erkeklere göre daha düşük ücret alan kadınlar eğitim ve kariyer olanaklarından da eşit oranda yararlanamıyorlar. Esnek ve güvencesiz çalışma, kadınlara tek istihdam olanağı olarak sunulmaya başlandı son günlerde. Onlar işyerlerinde ilk gözden çıkarılan kesim olmaya devam ediyor.  Kreşlerin yokluğu, kadınları çalışma hayatının dışına itiyor ya da kendi imkanlarıyla çocuk bakımına çare üretmek zorunda bırakıyor.

İşyerlerinin sağlıksız koşulları hem evde hem işte çalışan kadınların sağlığını tehdit ediyor. Mobbing, sözlü taciz, cinsel taciz en çok kadınları tehdit ediyor. İşten atılma korkusu ve toplumsal baskılar nedeniyle susmak zorunda kalıyorlar.  Kadınların çoğu ne evlerinde ne işyerlerinde ne de sokakta güvende değiller.

Çalışma hayatında yığınla sorunla karşı karşıya olan ve bunlarla tek başına mücadele etmek zorunda kalan kadınların örgütlenmeye ve birlikte mücadele etmeye ihtiyacı var. Her geçen gün  farklı çalışma biçimleriyle istihdama dahil olan  kadınların sendikalara, sendikaların da kadınlara ihtiyacı artıyor. Buna rağmen hâlâ geleneksel sendikacılık anlayışı çerçevesinde politika üretmeye devam eden sendikalar, en çok kadınların ve kadın emeğinin sorunlarını görmüyor ya da görmek istemiyorlar.

Sendikalarda kadınlara yer açılmalıdır, kadınların kendini var edecekleri ifade edecekleri mekanizmalar ve önlemler hayata geçirilmelidir. Toplumun her alanına yayılması gereken eşitlik, sendikalardan başlamalıdır. Adil ve insani olan budur.

Sendikaları İşyerlerinde Tacize ve Mobbinge Karşı Harekete Geçmeye Çağırıyoruz!

Sendikamızın üyesi olduğu Industriall Kadın Komisyonu Kasım 2017’de sendikalardan başlayarak, işyerlerinde kadına yönelik tacize ve mobbinge karşı mücadele için bir taahhütname hazırladı.  Industriall Yönetim Kurulu, üyesi olan tüm sendikaları taahhütnameyi onaylamaya davet etti. Türkiye’de Birleşik Metal-İş Sendikası dışında hiçbir sendika taahhütnameyi imzaladığını açıklamadı. Tüm sendikaları bu taahhütnameyi kabul etmeye ve kadına yönelik şiddete karşı tutum sergilemeye çağırıyoruz. Hükümeti kadına yönelik her alanda artan şiddete karşı etkin önlemler almaya ve Haziran 2018’de yapılacak olan ILO toplantısında, cinsiyet temelli şiddeti de içeren bir ILO sözleşmesini desteklemeye çağırıyoruz.

 Erkek şiddeti öldürüyor, Devlet Seyrediyor!

Hükümetin muhafazakâr politikaları, kadının toplum içindeki ikincil konumunu pekiştirmeye devam ediyor. Tacizciler, tecavüzler, çocuk istismarları artıyor. Her gün en az iki kadın erkek şiddeti yüzünden hayatını kaybediyor. Hükümet şiddet uygulayan erkeği yargılamak yerine aklıyor.  İyi hal indirimi uyguluyor. Tacizciler, tecavüzler, çocuk istismarlarıyla mücadele için etkin önleyici önlemler alınmalıdır. Kadına yönelik şiddetin toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldıran köklü politikaların hayata geçirilmesiyle son bulacağı gerçeği unutulmamalıdır.

Birleşik  Metal-İş’li kadınlar olarak  evde, işte sokakta şiddetsiz bir yaşam,  eşitlikçi bir toplum, savaşsız, sömürüsüz  bir dünya talebi ve dayanışma ruhumuzla tüm kadınları selamlıyoruz.

Eşitlik ve Özgürlük  Kadınlarla Gelecek.

 

Birleşik Metal İş Sendikası
Kadın Komisyonu