Kıdem tazminatlarımıza yönelik tehdit yakınlaştı.
TBMM yaz tatiline girerken aceleyle çıkartılan 11. Kalkınma Planı içinde kıdem tazminatlarımızın fona devredilmesi ifadesi de yer aldı.
Kıdem tazminatlarımıza yönelik tehdit yakınlaştı.
TBMM yaz tatiline girerken aceleyle çıkartılan 11. Kalkınma Planı içinde kıdem tazminatlarımızın fona devredilmesi ifadesi de yer aldı. Kabul edilen 11. Kalkınma Planında yeralan ifade aşağıdaki gibidir; "Bireysel emeklilikteki otomatik katılım sistemi sistemde kalış süresi ve fon tutarını artıracak şekilde yeniden düzenlenecek ve bireysel hesaplara dayalı kurulacak kıdem tazminatı fonu ile entegre edilecektir"
Bunun açık ifadesi kıdem tazminatlarımız, Bireysel Emeklilikle birleştirilmek adı altında iç edilecek demektir. Muhalefet tarafından metinden bu cümlenin çıkarılması için yapılan öneri ne yazık ki AKP ve MHP milletvekilleri tarafından reddedilmiştir.
Bu gelişme kırmızı alarm demektir ve tehlikenin iyice yaklaştığını göstermektedir. Sendikamız için “kırmızı gömleklerimizi” giymenin zamanı gelmiştir.
Çünkü neredeyse yüzyıla yakın zamandan beri elimizde olan bir hakkımıza el konulmak istenmektedir. Oysa bu hak bizden önceki kuşakların büyük mücadelelerle adeta söke söke elde ettiği, geliştirdiği ve elimizde kalan son kalemizdir.
- Kıdem tazminatlarımız bizler için birikmiş emeğimizin kısmen karşılığıdır.
- İşverenlerin keyfi işten çıkarmalarına karşı caydırıcı bir etkendir.
- İşçilerin yıpranmışlığının bedeli ve liyakatının karşılığıdır.
- İşsiz kalan işçinin bu zor döneminde geçimini teminetmesi için bir dayanaktır.
- İşçinin emekliliğinde aldığı bir ikramiye gibidir.
- Ücretlerin son derece düşük olduğu ülkemizde ücretin ödenmeyen kısmıdır.
Şimdi bizden bütün bu kazanımlarımızdan vazgeçmemizi ve tazminatlarımızın fona devredilerek hiç edilmesini onaylamamızı bekleyenlere gereken en sert cevabı vereceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın.
İşvereni kıdem tazminatı vermekten kurtaran, işçinin işten çıkartıldığında kıdem tazminatı almasını engelleyen, üstelik en az 15 yıl bu tazminatı almaktan alıkoyan veya ancak emekli olduğunda yararlanabileceği ve bunu da miktar olarak şimdiki miktarın üçte biri oranında elde edebileceği bir sadakaya dönüştüren bu tasarıyı şiddetle reddediyoruz.
Amaçları bellidir; İşverenleri yük olarak gördükleri kıdem tazminatından kurtarmak ve işçilerin bu hakkını da gasp ederek tamtakır ettikleri kasalarına yeni kaynak yaratmak.
Buna müsaade etmeyeceğiz. DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası olarak kıdem tazminatlarımızın yok edilmesi anlamına gelecek bu fon hazırlığı karşısındaki tavrımız çok nettir ve bu kararlılığımızı tüm kamuoyu nezdinde hatırlatmayı bir görev addediyoruz.
BİRLEŞİK METAL-İŞ
Genel Yönetim Kurulu
GÜNCEL
Toplu Sözleşmeli Bir Çalışma Düzeni İçin MERSEN’de GREVDEYİZ!
Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu Mersen İstanbul Sanayi Ürünleri Anonim Şirketi işyerinde, 2022 yılında çoğunluğu sağlayarak yetki başvurusunda bulunduk.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı başvuru tarihi itibarıyla sendikamızın işyerinde çoğunluğu sağladığını tespit ederek yetkimizi belgeledi.
Mersen işverenleri, sendikanın yetki tespitine itiraz etti ve hukuksal süreç iki yıl boyunca devam etti.
Üyelerimiz, sendikalaşma iradelerine sahip çıkarak toplu sözleşmeli bir çalışma düzenine kavuşmak için mahkeme sürecinin sona ermesini sabırla beklediler.
İlk hukuk zaferini yerel mahkemede elde ettik. İlk derece mahkemede davanın sendikamız lehine sonuçlanmasının ardından işveren karara itiraz etti ve istinaf başvurusunda bulundu.
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verdi.
Bu kez istinaf kararına itiraz eden işveren, davayı Yargıtay’a taşıdı. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 02.11.2023 tarihli kararı ile işverenin temyiz itirazları da reddedildi ve karar onandı. Böylece lehimize olan mahkeme kararı kesinleşti.
Dava sürecinin sona ermesinin ardından işverene toplusözleşme teklifimizi ilettik. Yasal toplusözleşme sürecinin başladığı işyerinde işveren, toplusözleşme için masaya oturma çağrımızı karşılıksız bırakarak görüşmelere katılmadı.
Arabuluculuk süreci devam ederken baskılarını daha da artıran işveren, “Sendikadan vazgeçin, sendika buraya asla giremez, devlet bizim arkamızda” gibi söylemlerle üyelerimizi yıldırmaya çalıştı.
İşyerindeki baskıların devamı olarak, 7 Şubat 2024 tarihinde 4 üyemiz işten çıkarıldı. Üyelerimiz, yasal ve anayasal haklarına sahip çıkmak için fabrika içerisinde demokratik tepkilerini ortaya koydu.
Mersen işvereni, sendikamızın işyerinde örgütlendiği ilk tarihten itibaren sendika karşıtı tutumunu ısrarla sürdürdü.
Sendikamız hukuk mücadelesini kazanınca bu kez işyeri yönetimi, Mersen işçilerinin sendikayla buluşmasını engellemek için kimi iyileştirmeler yapmak ve işçilere sosyal haklar vermek durumunda kaldı.
Böylece üyelerimiz, Mersen’e daha sendika girmeden bazı yeni haklar elde etmiş oldu.
Mutfağımızda yangın var. Hayat pahalılığı artık katlanılamaz bir hâl aldı.
Mersen işçilerini enflasyon karşısında ezdirmeyecek bir toplusözleşme taslağı hazırladık. Teklifimizde işçilerin mevcut ücretlerine birinci altı ay için %115 zam yapılmasını önerdik. İkinci, üçüncü ve dördüncü altı aylık dilimlerde enflasyon + 5 puan olarak zam teklifimiz toplusözleşme taslağımızda yer aldı.
İşveren tarafı ise bu önerilerimize karşılık işçilerin iradesini yok sayarak sendikayla masaya oturmamayı tercih etti.
Mersen, elektrikli motor kömürü üreten, dünya çapında 33 ülkede 50’den fazla tesisi, 7 bin 500 çalışanı bulunan, başta savunma sanayi olmak üzere dünyanın ve ülkemizin önemli sanayi kuruluşlarının tedarikçisi konumunda olan bir şirket.
Üyesi olduğumuz üst örgütlerimiz IndustriALL Küresel Sendika ve IndustriALL Avrupa aracılığıyla şirket merkeziyle yaptığımız görüşmelerden herhangi bir sonuç alamadık.
Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri de Türkiye’deki işçilerin hak ve adalet mücadelesini görmezden geldi.
Mersen’de yaşananlar ve karşımıza çıkan bu tablo, ülkemizde sendikal hakların içinde bulunduğu vahim durumu tüm açıklığıyla gösterir nitelikte.
Bu ülkede işçiler, sendika hakkına ulaşmak için işten atmalara, baskılara, yıllarca süren yetki mahkemesi süreçlerine karşı mücadele etmek zorunda bırakılıyor.
İşverenler ise dilediği hukuksuzluğu, zorbalığı yapmayı kendilerine hak olarak görüyor.
Buna karşın Mersen işçileri, en temel hakları olan sendikalı, toplu sözleşmeli bir çalışma düzeni için mücadelelerini kararlılıkla sürdürüyor.
Artık yasal grev aşamasına geldik. Bugün grevimizi başlatıyoruz.
Mersen işverenini bir kez daha masaya oturmaya çağırıyor, taleplerimiz karşılanana kadar grevimizi kararlılıkla sürdüreceğimizin bilinmesini istiyoruz.
Direne direne kazanacağız!
BİRLEŞİK METAL-İŞ SENDİKASI
GENEL YÖNETİM KURULU
Yöneticilerimiz, KARABÜK'te
Genel Başkanımız Özkan Atar ve Genel Örgütlenme Sekreterimiz Fehmi Elmacı, 21 Mart 2024 tarihinde, İstanbul 1 Nolu Şube yöneticilerimizle birlikte Tabo Otomotiv ve ardından da Cofle TK işyerindeki üyelerimizi tezgâh başında ziyaret ederek, üyelerimizle görüş alışverişinde bulundu.