Unutulmaz işçi önderi, konfederasyonumuz #DİSK'in kurucusu ve ilk genel başkanı Sendikamızın onursal genel başkanı, #KemalTürkler'i katledilişinin 39. yılında mezarı başında düzenlenen törenle anıldı.
22 Temmuz 1980 tarihinden, bir suikast sonucunda katledilen DİSK ve Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Kemal Türkler’in anmasında sık sık "Kemal Türkler Ölümsüzdür", "Kemal Türkler Ölmedi Kavgamızda Yaşıyor" , "İşçilerin birliği sermayeyi yenecek" vb. sloganlar atıldı.
Saygı duruşunun ardından Kemal Türkler’in kızı Nilgün Soydan söz aldı. Konuşmasında, "Bir anma günü hüzünlü bir gün olsa da sizinle buluşmaktan mutluyum. Umutluyuz. Umudumuzu yitirmiyoruz. Birlik ve dayanışma içinde Kemal Türkler’in kızı olarak birlikte yol alalım diyorum. Hepinizin önünde babamı saygı ile anıyorum’’ dedi.
Anmada ikinci konuşmayı Genel Başkanımız Adnan Serdaroğlu yaptı. Genel Başkanımız, "Bugün Kemal Türkler’in bedenini ortadan kaldırmış olsalar da biz onun sınıf ve kitle sendikacılığı mirasını taşıyoruz. Onun ilkeleri bugün metal işçilerinin ilkeleridir. Onun yaktığı meşale ışığında işçiler, bugün mücadelelerini sürdürüyor. Bugün Kemal Türkler’in meşalesini söndürmeye çalışıyorlar. Ama biz sınıf ve kitle sendikacılığından vazgeçmiyoruz. Örgütlenme çalışmalarımızın önüne türlü engeller konuluyor, Toplu iş sözleşmesi baskılanıyor, grevler yasaklanıyor. Ama biz bunları tanımıyoruz, metal işçileri mücadelelerini sürdürüyor. Umudumuzu kaybetmiyoruz, umudumuzu yeşertiyoruz. Bize bırakmış olduğun sınıf ve kitle sendikacılığı mirasını omuzlarımızda onurla, gururla taşıyoruz.’’ dedi.
Genel Başkanımız konuşmasını mücadele çağrısı ve Nazım Hikmet’in şiiri ile bitirdi: "Dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle işçi tulumuyla bu güzelim memlekette hürriyet"
Genel Başkanımızın ardından söz alan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu KemalTürkler’in 1977 yılında #DİSK’in 10. Kuruluş yıldönümünde yaptığı konuşmadan alıntı ile sözlerine başladı. Arzu Çerkezoğlu, "İşçi sınıfının tüm haklarının gasp edildiği bugünlerde, tarih işçi sınıfını görevine çağırıyor. Bugün bizler baskıya, zorbalığa karşı omuz omuza mücadele etmeliyiz ve yeni bir gelecek kurmalıyız. Zamanın akışını hızlandırmalıyız. Daha çok çalışmalıyız. Büyük kavgaya hazır olduğumuzu Kemal Türkler’in önünde bir kez daha ilan ediyoruz" sözlerini sarf etti.
Anma; mezarlığa karanfillerin bırakılması ve sloganlar son buldu.
GÜNCEL
Genel Başkanımız Kocaeli'nde işyeri ziyaretlerine devam ediyor.. .
GATES işvereni, işçilerin haklı taleplerini karşılamak yerine grevi erteletmeye çalışmaktadır. Çözüm grev yasaklarıyla değil, işçilerin haklı taleplerini karşılamakla olur. GATES işçilerinin hakkını alacağımız toplu sözleşmeyi imzalayana kadar grevimizi her koşulda sürdüreceğiz.
İzmir’de, Ege Serbest Bölge’de faaliyette bulunan ve bir ABD şirketi olan Gates Endüstriyel Metal Kauçuk Sanayi ve Ticaret A.Ş. (GATES) işyerinde 27 Eylül 2023’te başlayan toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine, tüm yasal süreçlerin tamamlanmasının ardından sendikamız, üç fabrikada 350 işçi ile 8 Mart 2024’te greve çıkmıştır.
Sendikamız ilk günden beri işçilerin sorunlarının çözümünü masa başında aramaya çalışmış, yapıcı ve çözüme yönelik önerilerde bulunmuştur. Ancak, işverenin işçilerin yaşama koşullarını dikkate almayan ve uzlaşmaya da yanaşmayan, dayatmacı tutumu karşısında, üyelerimizin iradeleri doğrultusunda grev kararı almıştır. Bugün (13.04.2024) grevimizin 6’ncı gününe girmiş bulunmaktayız.
İşveren, işçilerin haklı taleplerini karşılamak, haklarını vermek yerine grevi erteletmeye çalışmaktadır ve bu amaçla Çalışma Bakanlığı’na başvuruda bulunmuştur. Öncelikle belirtmek isteriz ki işverene düşen görev, grev erteletme/yasaklama çabası yerine işçilerin sözlerine kulak kabartmak, işçilerin açlık ve yoksulluk sınırı altında çalışmasına ve yaşamasına son verecek bir zammı vermektir.
Grev yasaklarından hiç kimse medet ummamalıdır. Sendikamızın şanlı tarihi grev yasaklarını çöpe göndermenin örnekleriyle doludur.
Sendikal haklar bölünemez. Örgütlenme, toplu sözleşme yapma ve grev hakkı bir bütündür. Bu haklardan birinin herhangi bir gerekçe ile ortadan kaldırılması bir bütün olarak sendikal hakların engellenmesi demektir. Buna hakların bölünmezliği ilkesi denilmektedir. Dolayısıyla, grev yasakları, sendikal örgütlenme hakkına açık bir müdahaledir.
“Grev erteleme” adı altında grev yasakları tümüyle yasada belirtilen sınırlamalar yok sayılarak ve keyfi biçimde yapılmaktadır. 6356 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu’na göre, “bir grev veya lokavt genel sağlığı veya milli güvenliği bozucu nitelikte ise” ertelenebiliyor.
Grev erteleme başvurusunun yapıldığı bu işyeri, otomotiv yan sanayisi için üretim yapmakta ve gergi rulmanı üretmektedir. Üretilen bu mallar da ihraç edilmektedir. Zaten, işyeri de Ege Serbest Bölge’dedir; serbest bölgede bulunmasının anlamı, ihracat eksenli üretim yapmasıdır. Dolayısıyla yurt içi üretimle de ilgisi olmayan ve otomotiv yan sanayi için üretim yapan bir işyerinin ülkenin milli güvenliğini bozması abesle iştigaldir.
Bu ürünlerin üretiminin aksaması milli güvenliği bozucu nasıl bir etkide bulunacaktır, bunu anlamak mümkün değildir. Çalışma Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığının böylesi bir yanılsama içine girmeyeceğini, grevimizi yasaklama girişimde bulunmayacağını düşünüyoruz.
Grev yasaklamaları, yasa ile belirlenen çerçeveye ve Anayasa’ya aykırı olarak yapılmaktadır. Ayrıca, ILO’nun 87 sayılı Sözleşmesine de açıkça aykırıdır. Konuyla ilgili ILO denetim organlarının çok sayıda kararı vardır.
Bunlara karşın, olası bir grev yasağına karşı bazı hatırlatmalar yapmakta yarar görüyoruz.
Son yıllarda bazı sözleşme süreçlerinde grev yasakları ile karşılaşıyoruz.
- 2015 yılında MESS Grup TİS sözleşmesi kapsamında 38 işletmede,
- 2017 yılında Bursa’da bulunan Asil Çelik işyerinde,
- 2017 yılında enerji sektöründe bulunan 4 işletmede,
- 2018 yılında MESS Grup TİS sözleşmesi kapsamında Sendikamızla birlikte 3 sendikanın örgütlü olduğu 179 işletmede,
- 2022 yılında Kocaeli’nde bulunan Bekaert işyerinde,
- Ve son olarak 2023 yılında Gebze/Kocaeli’nde bulunan Green Transfo Energy işyerinde,
grevlerimiz yasaklandı.
Binlerce işçinin grev iradesi iktidar tarafından çiğnendi ve grev erteleme adı altında yasaklandı. Böylece, binlerce işçinin grev silahı ellerinden alındı.
Çeşitli işyerlerinde Anayasa’dan doğan ve hukuksuz biçimde yasaklanan grev hakkımıza sahip çıktık ve grevlerimizi filen yaptık. Örneğin, 2022 yılında grevi yasaklanan Bekaert işyerinde 18 gün fiilen grev yaptık.
2016 yılında (Elektromekanik İşverenler Sendikası) EMİS ile yaptığımız grup toplu iş sözleşmesi sürecinde de grevimizin ertelemesine karşı devam ettirdiğimiz grevin 3’üncü gününde sözleşme imzalandı.
Geçen yıl da Gebze/Kocaeli’nde bulunan Green Transfo Energy işyerinde 1 gün fiilen grev yaptık ve aynı günün akşamında sözleşmemiz anlaşma ile sonuçlandı.
Ayrıca, 2015 yılında MESS Grup TİS sözleşmesi kapsamında 38 işletme için yapılan grev ertelemesi için Anayasa Mahkemesine yaptığımız başvuru sendikamız lehine sonuçlanmıştır ve mahkeme hükümete 50 bin TL para cezası vermiştir.
İktidarı ve işvereni uyarıyoruz: İşçilerin anayasal ve yasal haklarını kullanmalarına engel çıkarmayın. Grevlerimizi yasaklamayın. İşçilerin grev ve toplu sözleşmelerle elde edecekleri hakları patronlara peşkeş çekmeye kalkmayın. İşçilerin temel haklarına saygı gösterin.
Çözüm grev yasaklarıyla değil, işçilerin haklı taleplerini karşılamakla olur.
GATES işçilerinin hakkını alacağımız toplu sözleşmeyi imzalayana kadar grevimizi her şart ve koşulda sürdüreceğiz.
BİRLEŞİK METAL-İŞ SENDİKASI
GENEL YÖNETİM KURULU